Her sabah olduğu gibi yine erkenden kalktım, denize karşı olan salon penceremin önünde sabah Türk kahvesini içmek büyük keyif veriyor bana.
Kahve faslından sonra yine sıkı bir kahvaltı.
Saat 7.40 akşamdan hazırladığım fotoğraf makinem ve sırt çantasını sırtlayıp, istikamet Datça belediyesinin önü.
Gene 1.2.3.5 derken grubumuz yavaş yavaş toplanmaya başladı… 8.15 de grup liderimiz Ahmet TEMİZEL geldi… “ Arkadaşlar bugün Köyceğiz’den yürüyüş için gelen arkadaşlarımız var, onlarla yürüyeceğiz, biz onlarla daha önce yürüdüğümüz bir parkurda dün yürüdük, bugün de Kızlan Köyü – Gereme parkurunda yürüyeceğiz “ dedi.
Benim için yürüyüş olsunda neresi olursa olsun, çünkü grupta yeniydim ve parkurları bilmiyordum.
Arabalara doluşup sahile “ Melisa Kafe” ye gittik, grupla birlikte tanışma faslından sonra toplu fotoğraf aldık, rotalar çizildi. Herkez midibüs ve taksilere doluştu, hedef Kızlan Köyü…
Arabalarımızı köy meydanına park edip hemen yola koyulduk.
Rüzgârgüllerine çıkan toprak yoldan dağın tepesindeki rüzgârgüllerine kadar rahat bir yürüyüş oldu. Tepede grup toplanınca biraz hem Ege’yi, hem Ak Deniz’i seyrettik, sonra geldiğimiz yola göre sola dönüp keçi yollarına saptık…
Ömer OFLAZ beyin Köyceğiz grubuyla gırgır şamata, keçi yollarından ine çıka, sarp yamaçlardan geçerek, dağın önce kuzey yamacından Kömürbaşı Mevkiine kadar yürüdük. Burada küçük bir mandalina yeme molasından sonra, bu sefer dağın güney yamacına geçtik, ama Egeyle Ak Denizin koynunda, yeşillikler içinde kekik, piren, çam kokuları içinde genziniz yanıyor…
Aman Allahım hele o manzara, öyle bir güzellik olamaz…
Düşünüyorum insanlar boşuna Cennet, Cehennem arıyorlar, ikisi de bizim elimizde, al sana yurdumun cennet köşelerinden, her adımda değişik fotoğraf karesi, Cennetten bir köşe.
İlk defa sandal meyvesini tadıyorum, hem de bol miktarda, sandal ormanında bir müddet yürüyoruz, yaban mersini, dağ çileği de cabası.
3 saatlik bir yürüyüşten sonra Gereme Koyuna, piknik alanına doğru eski yoldan döne döne iniyoruz. Sandal ormanını eteklerinde selviler kıyıya mızrak gibi dikilmişler. Arılara hedef olmamak için rotamızı değiştirip pir enlerin içinden kestirme yola çıktık.
Gereme’ye geldiğimizde azık çıkınlarımız açıldı, kaloride pahalı,yükte hafif yemek molasından sonra, dönüş yolumuz normal toprak yoldan Kızlan Köyü kahvehanesi oldu.
Burada yorgunluk çaylarından sonra vedalaşıp bir daha başka yürüyüşlerde buluşmak dileğiyle vedalaşıp, misafirler Köyceğiz’e biz Datça’ya döndük…
(Fotoğrafların daha fazlasını “ oztekin_261955@hotmail.com “ facebook adresinden kopyalıya bilirsiniz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder