Sivrihisar Eskişehir’in 95 km . doğusunda, Eskişehir ile Afyon’dan Ankara’ya ulaşan yolların kesiştiği yerde ve Ankara’nın 135 km . güney batısında yer alan 1050 m . rakımlı bir ilçemizdir. 10 bin aşkın nüfusu ile ilçe halkının başlıca geçim kaynağı çiftçilik ve hayvancılıktır.
Arkeolojik kazılar ve tarihi kaynaklardan anlaşıldığı kadarıyla bu yerleşim merkezinin geçmişi Hitit, Frig, Roma, Bizans, Anadolu Selçuklu ve Osmanlı dönemine dayanmakta, Sivrihisar’ın adı Sallopa’ydı, daha sonra “Palia” ya da “Spalia” ve “Arustula” olarak bilinen yöre Bizans imparatoru Justinianus “Justinianopolis” i kurdurttu ve şehir M.Ö.5. yüzyılda yapılan ve ikinci ipek yolu olarak bilinen kral yolu üzerinde yer almaktadır. Şehrin5.km. güneyindeki Ballıhisar Köyü yerleşim alanında bir Frig yerleşim merkezi var. Pessinus XI. Yüzyıldan sonra Bizanslılar ve Anadolu Selçukluları arasında birkaç kez el değiştiren ve en nihayet Bizanslılar tarafından yıkılan bu antik merkezden getirilen taşlarla bir kale inşa edilmiştir. Şehrin Sekçukluar döneminde yapılan bu kale sebebiyle Sivrihisar adını aldığı sanılmaktadır.
XI. yüzyılın sonlarına doğru kesin olarak Anadolu Selçuklularının eline geçen kentte ilk olarak yerleşenler oğuz Türkmen boylarıdır. Bunlar burada bir yandan Orta Asya’daki ata meslekleri olan halıcılık, çiftçilik, kökboyacılığı ve debbağlığı (dericilik) ileri düzeyde sürdürmüşler, bir yandan da kent merkezinde 23, köylerde ise 13 kadar medrese inşa etmişler, binlerce genç buralarda öğretim görmüş, hatta bunlardan bazıları Selçuklu ve Osmanlı dönemlerinde devletin üst kademelerine kadar yükselmişlerdir.
Sivrihisar’da yetişmiş veya geçmiş bazı isimler arasında Selmani Farisi, şeyh Abdülvehhab, Seyyid Nureddin, Nasreddin Hoca, Yunus Emre, Çandarlı Kara Halil, Hızır Bey, Sinan Paşa, Yakup Paşa, Ahmet Paşa, Tokatlı Molla Lütfi, Aziz Mahmut Hüdai, Şeyh Baba Yusuf, Mehmet Kaplan, İhsan Sarıkardeşoğlu, İhsan Gevrek Babulluoğlu, gibi zatları sayabiliriz.
Kent Selçukluların dağılması sırasında Karamanoğularının elinde bulunuyordu daha sonra Osmanlıların eline geçmiş, Ankara bozgunundan sonra, tekrar Karamanoğulu hâkimiyetine girmiş, en nihayet sultan 1. Mehmet (Çelebi) tarafından tekrar kesin olarak Osmanlı topraklarına katılmıştır. XVII. asırda Anadolu eyaletinin Hüdavendiğar sancağına bağlı bir kaza konumundaki Sivrihisar 19. yüzyıl sonlarına doğru Ankara vilayetinin merkez sancağına bağlanmış, Osmanlının son yıllarında Eskişehir sancak haline getirilince bu sefer Ankara’dan alınarak buraya bağlanmış, Cumhuriyet döneminde ise Eskişehir vilayetinde kalmıştır. 17 Temmuz 1921 de Yunanlılar tarafından işgal edilmiş, 20 Eylül 1922 de işgalden kurtarılmıştır.
Cumhuriyet döneminden sonra büyük bir gelişme gösteren Sivrihisar Türkiye’de nüfus oranına göre en çok okul olan tek şehirdir…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder